PAZAR ADD, ATASARAL ÝLE DEVAM
Pazar Atatürkçü Düþünce Derneði'nin 5. Olaðan Genel Kurulu dernek binasýnda gerçekleþtirildi.


15 Kasým 2015 Pazar
Atatürkçü Düþünce Derneði (ADD) Pazar Þubesi 5. Olaðan genel Kurulu, parti binasýnda gerçekleþtirildi. Metin Atasaral’ýn tek listesi ile girilen kongreye 129 üyeden 95’i katýldý.

Katýlan üyelerin tamamýnýn oyu ile yeniden Atatürkçü Düþünce Derneði Pazar Þube Baþkanlýðýna seçilen Metin Atasaral'ýn Yönetim Kurulu ise þu isimlerden oluþtu: Ýshak Kara, Muhammet Demircioðlu, Ali Kemal Özdilek, Hülya Hatýrnaz Memoðlu, Ali Þimþek ve Nihat Hacisalihoðlu.

 

ADD Pazar Þube Baþkaný Metin Atasaral yaptýðý konuþmada þunlarý söyledi: “Atatürkçülük, Kemalizm; özü, tam baðýmsýzlýk olan bir çaðdaþlaþma modelidir. Amacý çaðý yakalamak, çaðdaþ, aydýnlýk, geliþmiþ bir ülke olmaktýr. Atatürk’ün devrim modeli ile ümmetin yerini ulus, tebaanýn yerini halk egemenliði, din esasýna dayalý devlet düzeni yerini, laik hukuk devleti almýþtýr. Atatürk devrim modeli bir sentezdir. Osmanlý’nýn son yüzyýlýnda yaþanan toplumsal, ekonomik, siyasal olaylardan alýnan ders cumhuriyet modelini oluþturmuþtur. Cumhuriyet kurulduðunda batý ile aramýzdaki ekonomik, toplumsal, kültürel, adli ve askeri her alanda oluþmuþ mesafeyi kýsa sürede kapatmak, batýnýn sömürüsüne karþý durmak, batý gibi geliþmek ve demokrasinin alt yapýsýný oluþturmak için Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri olarak 1937’ de tamamý anayasaya giren ve altý ok olarak da adlandýrdýðýmýz milliyetçilik, halkçýlýk, laiklik, devrimcilik, cumhuriyetçilik ve devletçilik dediðimiz uygulamalar gerçekleþmiþtir. Altý ok kýsaca çaðdaþlaþma ilkeleridir. Atatürkçülüðün laiklik, cumhuriyetçilik ve ulusçuluk ilkeleri Fransýz Devriminden esinlenmiþtir. Halkçýlýk, devletçilik ve devrimcilik ilkeleri ise bir bütün olarak toplumculuk çerçevesi oluþturmaktadýr. Atatürkçülük, demokratik toplumculuðun 1924 Anadolu sunun koþullarýnda oluþan geri kalmýþ ülke gereksinimlerini de karþýlayan özgün bir modeldir. Ulusçuluk ýrk ya da din deðil bin yýlda oluþmuþ bir kültür ortaklýðý üzerinde yükselir. Etnik “alt kimlikleri” yurttaþlýk baðýyla oluþan “üst kimlik” in doðal bir parçalarý sayar. Bu topraklar üzerinde yaþayan herkesin, ulusun eþit haklara sahip bireyleri olduðu ilkesine dayanýr. “Tam baðýmsýzlýðý” Uluslar arasýnda eþitliði ve “yurtta barýþ, dünyada barýþ” anlayýþýný savunur. Devletçilik, özel giriþimi esas kabul eder. Ama toplumun genel yararýnýn gerektirdiði her noktada devleti görevli sayar. Bu çerçeve içinde devlet ne kutsaldýr, nede ideolojik öðedir. Sadece dengeli, saðlýklý, huzurlu bir topluma ulaþmada etkili ve vazgeçilmeyecek bir araçtýr. Halkçýlýk; emeði yüce deðer sayar. Toplumsal ayrýcalýklara ve bir seçkin – halk ikilemine karþýdýr. Sosyal adaleti öngörür. Mutlu azýnlýklarýn olduðu yerde, mutsuz çoðunluklarýn oluþacaðýna dolayýsýyla da toplumsal kinlerin, haksýzlýklarýn, çatýþmalarýn kaçýnýlmaz olacaðýný ve toplumsal barýþýn olanaksýzlýðýna inanýr. Devrimcilik; Deðiþen koþullara en çaðdaþ, en ileri çözümler üretmeyi gerektirir. Getirilmiþ olan en ileri çözümlerin bile zaman içinde deðiþen koþullarýn gerisinde kalarak eskiyebileceði bilincinden kaynaklanýr. Gençliði, toplumun en baðýmsýz, ileriye ve deðiþime en açýk kesimi olarak, sürekli devrimciliðin idealist gücü sayar. Cumhuriyetçilik; katýlýmcý, sivil toplumcu bir demokrasi demektir. Kadýn haklarýndan köy enstitülerine, toplumu oluþturan en geniþ kesimleri etkin ve etkili kýlmak için geçmiþte en ileri adýmlarý atmakla yetinmemiþtir. Türk Dil ve Tarih Kurumlarýndan Anadolu Ajansýna, üretim ve tüketim kooperatiflerine Türk Eðitim Derneðine hatta özerk bir TRT nin temellerine kadar tüm “sivil toplum tohumlarýnýn devlet dýþýnda örgütlenmesinin temellerini atmýþtýr. Halkevlerini, sivil katýlýmcý toplumu yaratmanýn bir demokratik eðitim aracý olarak kullanmýþtýr. Laiklik ise bir anlamda tüm diðer ilkelerin ön koþuludur. Ýnançlara saygýlý ama dinin siyasal ya da kiþisel çýkarlara alet edilmesine karþýdýr. Hem toplumda farklý inançlara sahip kesimlerin barýþ içinde yan yana yaþamalarýnýn, hem de çaðýn deðiþen koþullarýnýn getirdiði sorunlara aklýn ve bilimin ýþýðýnda çözüm arama yolunun açýk tutulmasýnýn güvencesini oluþturur."

Konuþmasýnda "1980’li yýllar küreselleþme adý altýnda ulusal devlet yýkýmýnýn baþladýðý, etnik–dini ayrýmcýlýðýn körüklendiði süreçtir" ifadelerine yer veren Atasaral, sözlerini þu þekilde tamamladý: "Bir yandan cumhuriyetin bir devrimle kurulduðunu, özünün tam baðýmsýzlýk, temelinin ulus iradesi amacýnýn çaðdaþlýk olduðunu unutan yakýn tarihini bilmeyen okumayan kuþaklar yetiþtirildi. Diðer taraftan bugünün cemaatleþen kadrolarýnýn yetiþtirilmesine hýz verildi. Türk–Ýslam sentezi rejimin ana ilkesi kýlýndý. Bugün ülkemizde emperyalist iþgalden kaynaklanan sorunlar yaþanmaktadýr. Akýl dýþý arayýþlar, yolsuzluklar ve çözümsüzlüklerle týkanan ve çürüyen bir siyasal ortam oluþmuþtur. Türkiye bugün çok zor bir dönemden geçmektedir. Ama karþý karþýya kaldýðýmýz zorluklar,1920’lerde Anadolu Devrimini gerçekleþtirenlerin aþmak zorunda kaldýklarý zorluklar karþýsýnda çok küçük kalmaktadýr. Çýkýþ yolunun ilkeleri belidir. Atatürk Ýlkelerini paylaþanlarýn demokratik birlikteliði, yozlaþmýþ yapýlarýn yýkýlmasýna, devletin ve toplumun yeniden saðlýða kavuþmasýna yetecektir.


Anahtar Kelimeler : ADD , Atatürkçü Düþünce Derneði , Metin Atasaral
    

  Facebook'ta Yorumla:  
 Bu haber 2997 defa okundu.


   Künye    |    Açılış Sayfam Yap    |    Sık Kullanılanlara Ekle    |    Reklam    |    Önemli
 
1997 - 2024  Her hakkı saklıdır. FotoÄŸraf, Haber ve Yazıların izinsiz kopyalanması, kullanılması yasaktır.
Sitede ÅŸu an  15  ziyaretçi bulunmaktadır.